Çevre ve Şehircilik Bakanlığı mevcut SİT alanlarının tasfiyesini içeren yeni bir karar almış durumda.
CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk meclise soru önergesi vererek, buna neden ihtiyaç duyulduğunu ve nelere yapılmak istendiğini gündeme getirdi.
İşte Ali rıza Öztürkün soru önergesi:
Yazılı basın organlarında yer alan habere göre; Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, Türkiye genelindeki binden fazla ‘doğal sit’ alanı için şoke eden bir karar aldığı; Bakanlığın kararnamesi ile cumhuriyetin kuruluşundan bu yana doğal sit kararlarının yeniden incelenmesinin yolu açıldığı; sit alanları hakkında tek yetkili olan ‘koruma kurulu’ üyelerinin görevlerinin de sona erdiği yer almaktadır.
Ayrıca haberde; Sit alanları ile ilgili her türlü bilgi ve belgenin, 6 ay içinde bakanlığa gönderileceği; Bakanlık, uzmanlardan oluşturacağı komisyon aracılığıyla tek tek inceledikten son daha önce verilmiş sit statülerinin devam edip etmeyeceğine karar vereceği, bilgisi yer almıştır.
Bu çerçevede;
1- Cumhuriyet tarihinden bugüne kadar belirlenmiş olan doğal sit kararlarının yeniden incelenmesi ve sit alanlarında tek yetkili olan Koruma Bölge Kurulu üyelerinin üyeliklerine son verilmesinin gerekçeleri nelerdir?
2- Koruma Bölge Kurulları tarafından belirlenmiş, 1000in üzerindeki 1. Derecede doğal sit alanının yeniden değerlendirilmesi tahminen ne kadar sürecektir?
3- Bakanlığınız bünyesinde oluşturulacak olan Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonunda yer alacak uzmanlar hangi kurumlardan hangi yeterliliklere göre seçilip, görevlendirilecektir?
4- TBMM 23. Dönem yasama yılı içerisinde Çevre Komisyonu tarafından çalışmaları tamamlanan ve Genel Kurula sevk edilen Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı içerisinde Ulusal Tabiatı Koruma Kurulu tanımlanmıştır. Kanun Hükmünde Kararname ile Bakanlığınız bünyesinde oluşturulacak olan Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu nun oluşturulması sonucunda Ulusal Tabiatı Koruma Kurulu ortadan kaldırılacak mıdır?
5- Orman ve Su İşleri Bakanlığı bünyesinde Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü mevcut iken, Bakanlığınız bünyesinde hemen hemen aynı adı taşıyan Tabiatı Koruma Genel Müdürlüğünün kurulmasının gerekçeleri nelerdir?