Oda TV Ergenekon’cu medyanın JİTEM’i
Gazeteci Mahmut Övür, CHP’de
gündeme gelen taciz vakasının Deniz Baykal’ı tuzağa düşürme operasyonu
olduğu söyledi. Oda TV’yi Ergenekon’un JİTEM’ine benzeten Övür; “Medya
organı olarak Türkiye’nin demokrasiyle buluşmasını isteyen demokratlara
karşı iftira kampanyasının başını çekti. Yalan haberler üretti. Oda TV
Ergenekoncu medyanın JİTEM’i gibi” dedi.
Geçtiğimiz haftanın
şüphesiz en önemli olayı CHP ekseninde dönen “taciz” iddialarıydı.
Ergenekon Davası kapsamında yapılan operasyonda gözaltına alınıp serbest
bırakılan Oda TV Ankara Temsilcisi İklim Bayraktar’ın Muharrem İnce,
Deniz Baykal ve Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeler ve bu
görüşmelerle ilgili ortaya attığı iddialar herkese şu soruyu sordurdu;
“Ne olacak bu CHP’nin hali?”
12 Haziran yapılacak seçimler öncesi
CHP’nin, Türkiye’ye ilişkin plan projeleri yerine böylesine siyaset
dışı bir tartışma ile anılması elbette hoş değil.
Peki bütün bu yaşananların anlamı ne?
CHP’deki operasyonun hedefi ne?
CHP’de Baykal’ın istifasına yol açan operasyon henüz tamamlanmadı mı?
Hedefte kim var? Ve en önemlisi bütün bunların arkasındaki güç(ler) kimler?
Ergenekon ile CHP’nin yolları nerede kesişti?
Bu
hafta Söyleşi-Yorum’da bu soruları CHP kulislerini iyi bilen bir
gazeteci Mahmut Övür ile konuştuk. Övür’ün yaşananlar konusunda en
önemli tespiti şüphesiz; “CHP’nin bunları tartışıyor olmasının sebebi,
tartışacak siyasetinin olmamasından”.
Haksız mı?
CHP son haftayı “taciz” iddiaları ile geçirdi. Ne oluyor CHP’de?
Bu soruya cevap vermeden önce şu soruya cevap arayalım, “Bütün bu gelişmeler niye CHP etrafında dönüyor?”.
Cevabınız…
Bugün
eğer CHP denilince aklımıza Türkiye’nin sorunlarına ilişkin çözüm
projeleri, söylemleri değil de; kaset skandalı, taciz iddiaları
geliyorsa burada temel bir sorun var demektir. O da, CHP’nin siyaset
üretememesidir. Siyaset üretemediği için de bunlarla gündeme geliyor. Ya
da bunlar CHP’yi konuşulur kılıyor. Ancak bu tespiti yaparken bu sorunu
sadece son bir yılla değil, CHP’nin 1993’de yeniden açılmasına kadar
götürmeliyiz. Uğur Mumcu’nun öldürülmesinden başlayan süreçte CHP,
içinde olduğu SHP’den sert bir kopuş yaşadı ve Türkiye’nin sürüklendiği
“laik-antilaik” çatışmasının önemli bir unsuru olması sağlandı. Sistemi
değiştiren değil, rejimi savunan bir partiye dönüştü. İşte oradan bugüne
gelen CHP, bu kısa tarihinde siyaset üreteceğine, rejime sahip çıkan
öfkeli bir parti oldu. Kısaca CHP’nin bugün temel sorunu
siyasetsizliktir. Onun da nedeni değişen Türkiye’yi ve dünyayı yeterince
okuyamamasıdır.
CHP HÂLÂ ERGENEKON’UN KAPSAMA ALANINDA
Siyaset olmayınca entriklar mı oluyor?
Bir
taraftan cumhuriyeti kuran bir partiden söz ediyor, diğer taraftan
partinin eski ve yeni genel başkanının adlarının karıştığı taciz ve
komplo iddialarından bahsediyoruz. Bu size garip gelmiyor mu? Ben bunu
çok garip buluyorum. Bakın son olaydaki gazeteci Oda TV adlı sitenin
Ankara Temsilcisi. Oda TV’yi de az çok biliyoruz. Son yıllarda
manipülasyonlar yapan bir site. Kurucusu Soner Yalçın’ın gazetecilik
geçmişini, neler yaptığı biliniyor. Gelin görün ki, bu site CHP’nin
TV’sini alarak partiyi de bir anlamda yönlendirmek istiyor, Genel
Başkan’a giderek “büyük balık” yakalayacağını söyleyip teknik destek
isteyebiliyor. Peki, bu teklife “Yeni CHP” iddiasındakiler neden olumsuz
cevap vermiyorlar. Bu soruyu Eski Genel Başkan Deniz Baykal da soruyor.
Ergenekon CHP’ye mi bulaştı?
CHP
zaten Ergenekon’un kapsama alanı içinde. Eski Genel Başkan Deniz Baykal
avukatı olduğunu, yeni ise ironi de yapsa “üye olmak” istediğini
söyledi. Aslında bir siyasi parti için bu tam bir talihsizlik. Ergenekon
dava sürecindeki yanlış uygulamalara, uzun tutukluluk sürelerine karşı
çıkmak, adaletten yana olmak başka, bu gerekçelerle topyekun darb