Utanç verici
Tuncelide top oynarken kendisini seyreden eşiyle birlikte öldürülen Komiser Cem Kermanın babası Bu terörü bitiremeyenler utansın demiş…
PKK terörü çeyrek yüzyılı geçti.
Katil sürüleri kenti katedip insanların spor yaptıkları bir tesise girip orayı can pazarına çevirebiliyorsa gerçekten yönetici sıfatı taşıyanların utanmaları gerekir.
Kentleri yönetenler, terör şartlarında bile hayatı idame ettiren bir düzen kurmayı ne zaman başaracaklar?
Masum hayatlara kastedenleri, dağa ulaşamadan pişman etmeyi ne zaman öğrenecekler?
Dün Adli Yılın açılış töreninde konuşan Barolar Birliği Başkanı Ahsen Coşar teröre karşı devlet vatandaşlarını korumalıdır diyordu.
Son zamanlarda kürsülere çıkan konuşmacılar ya söze başlarken veya sözlerini bağlarken hep aynı şeyi söylüyorlar:
Şehitlerimize Allahtan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır dileriz…
Bebek katilleri
PKKnın her kanlı eylemi ardından aynı şeyler oluyor.
Mesela bölücü terör Tuncelide yalnız top oynayan komiseri öldürmekle kalmamış, eşini de öldürmüş. Bu yeni bir şeymiş…
Yirmi yedi yılda yeni bir şey kalmadı. Daha geçen yıl PKKlı katiller Osmaniyede bir subay eşini balkonda otururken öldürmedi mi?
2010 yılına kadar bir defada en az 3 kişinin öldürüldüğü saldırılarda 2434 silâhsız kişi hayatını kaybetmiş. Bunların 392si çocuk (50 bebek) ve 371i de kadın. (Pusu ve Katliam Kronolojisi/ Prof. Ümit Özdağ)
Bölücü kanadın romantikleri, öldürülen teröristleri devletin salt rakam olarak gördüğünü söylerler ya, kendileri acaba PKKnın kıydığı bu bebeklere, kadınlara ağlarlar mı?
Dün Aponun Müzakereler yapıyoruz. Tarihi bir anlaşmaya yaklaştık dediğini hatırlatan Ahmet Altan, PKK saldırı ve katliamlarının müzakereleri berhava ettiğinden yakınarak Kürt aydınlara, siyasetçilere niye susuyorsunuz? diye sitem ediyordu.
Gerçekten Öcalanın kurduğu müzakere köprüsünü havaya uçurmak mıdır terör örgütünün amacı?
Hayır, tam aksini düşünenler de var. Teröristbaşı ile müzakere, artık topluma kabul ettirilmiş bir oldu bittidir, sabotaja uğrasa da yok olmaz.
İran nasıl becerdi?
Arap baharının getireceği yeni şartlar, müzakereler tekrar başladığında bugünkünden daha ileri haklar talep etme şansını bize verecektir diye düşünen bir grubun ipleri eline geçirdiği söyleniyor.
Devlet insan hayatına milleti gibi bakar.
Millet her şehidi yitip giden bir dünya gibi görüyor. Terörü siyaset aracı olarak kullanan ve kurbanları rakama indirgeyen alçaklık, bu insani hassasiyetten yararlanmaya çalışıyor.
Müzakere süreci durmuştur. Ama çok geçmeden tekrar işler hale gelecektir.
Yani şu anda örgüt, terör eylemlerini tırmandırarak müzakere masasına daha güçlü bir elle dönmesi için Öcalana imkân hazırlamaya çalışıyor!
Demokratik temsilin tacını başlarında taşıyan BDP milletvekilleri ne yapıyorlar bu sırada?
Apoya af için sızlanmaktan ve demokratik özerklik hançeri ile anayasayı delik deşik etmekten başka bir diyecekleri ve yapacakları şey yok mu?
PKKnın İran kolu PJAKa İran güvenlik güçleri diz çöktürdü. Bir aydır süren operasyonlarda ağır kayıplar veren örgüt tek yanlı ateşkes ilân etmek zorunda kaldı.
Terörle müzakere edilmez, mücadele edilir kuralını İrana bakarak hatırlamak utandırıcıdır ama, işe yarayacaksa ne yapalım, katlanırız!