Peder Basilio nun hakkını teslim eden tanıkların tanımlamasıyla soğanı, kuru ekmeğe katık ederek yaratmaya çalıştığı manastır merkezli eğitim ve sağlık vahasının tarihsel gelişimini anlatmayı sürdürelim:
5i rahip, 7si sınıf öğretmeni olmak üzere 12 öğretmen (7 öğretmenin üçü Türk, ikisi Lübnan, biri Suriye ve biri de Fransızdı.) sanırım 20.asrın hemen başındaki Mersinin renkliliğini hiçbir tanım bundan daha güzel anlatamaz- 125 öğrenciye eğitim vermekte.
1890 resmi kayıtları daha farklı rakamlar ortaya koysa da, tarafsız gözlemcilere, özellikle de Mersinle yakından ilgilenen Amerikalılara göre 10 bin civarında nüfusa ulaşan kentte 5240 Müslüman, 2700 Rum Ortodoks, 800 Ermeni, 260 Katolik yaşamaktadır.
1885te vefat eden Luigi yerine, Trabzonda hizmet veren Peder Basilionun geçmesiyle kiliseye bağlı okul projesi daha bir canlanır. 1887 de inşaat için gerekli kaynağın sağlanması amacıyla Marsilyadan Saint Joseph topluluk üyesi rahipler Mersine davet edilir. Fransa Elçiliği kolej için gerekli izinleri vermekle kalmaz, inşaat için gerekli bütçenin altıda biri dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Marie François Sadi Carnot tarafından karşılanmasını sağlar.
Maddi kaynağın sağlanmasıyla rahat nefes alan Basilio, 1855 fermanının pratikte de hayata geçirilmesi için Tarsus Kaymakamlığına sayısız ziyaretler yapar. Sonunda 26 Mart 1891 günü yasal izinlerin verildiğine dair izin belgesiyle etekleri zil çalarak döner Mersine
Ancak Kilise ve çevresini kuşatan Eğitim Kampusu için bu kez Belediyeden inşaat ruhsatı alma çilesi başlar. Ama yılmaz Peder Basilio. Bir yandan Belediye yetkililerini ikna etmeye çalışır ama gecikmelerin önüne geçmek için tüm birikimlerini seferber ederek, Kilise ön cephesinde kullanılacak taşları teknelerle Beyruttan getirtir.
Tarsus Kaymakamlığının 36 yılda verdiği izne inat, Belediye bir yıl içinde tamamlar işlemleri. Verilen ruhsata istinaden de 2 Mart 1892de okul inşaatının ilk harcı karılır. 19 Mart 1892de Aziz Joseph günü anısına Basilio ilk temel taşını takdis ederek, yerleştirir.
Kâh Mühendis, kâh ustabaşı, çoğu zaman da taş taşıyan amele gibi hayatını inşaata hasreden Basilio nun olağanüstü gayreti sayesinde gören herkesi büyüleyen anıtsal eser 31 Mayıs 1898de tamamlanır. Mersindeki Kiliseye de adı verilmiş olan Aziz Antuan günü olan 13 Haziran 1898de, bölge Katoliklerinin bağlı olduğu Suriye Temsilcisi Pederin takdisiyle resmi açılış töreni yapılır. Mersinin doğu girişine ayrı bir ihtişam katan ve o günlerdeki şehri süsleyen Kilisenin 22 metre yüksekliğindeki saatli çan kulesi hayli uzaklardan bile görülmekte, gemileri selamlamaktadır. Kısa zaman sonra Liman yönetimi, geceleri iskelelere yanaşmaya çalışan gemilere yol göstersin diye fener diktirir kulenin tepesine.
Peder Basilio nun 21 yıllık Mersin macerası 17 Ocak 1907de sona erer. Ak saçlı ve aksakallı görüntüsüyle her din ve mezhepten insanın saygısını kazanan zat, düzenlenen törenin ardından Kiliseye defnedilir.
Birinci dünya savaşı, ardından ilan edilen Cumhuriyet ve tüm dini yapılanmaların eğitimle ilgili yapılanmalarının yasaklanmasından Katolik Kilisesine bağlı okullar da etkilenir.
Mersin Latin Katolik Kilisesine bağlı kız ve erkek okulları 1 Mayıs 1924 günü bir daha açılmamak üzere kapanır.
O günlerdeki Mersinin doğusunu kuşatan Kilise arazisiyle ilgili ilk eylem planı 1928de gerçekleşir. Belediye yeni açılacak yol için kilise bahçesinin ön kısmı ile bir zamanlar erkek öğrencilerin eğitim gördüğü Erkek Okulunu uygun bulur.
1945 yılında Vali Tevfik Sırrı Gür döneminde yatılı kız okuluna el koyularak yetimhaneye çevrilir. (Günümüzde gar binasının karşısında yer alan bakımsızlıktan dökülse de muhteşem taş işçiliğiyle sahipsizliğe ve zamana meydan okuyan bina)
Kilisenin sahip olduğu arazi en ağır darbelerden bir başkasını da aynı yıl alır. Her cemaatin farklı yerlerdeki mezarlarını tek mekânda toplama kararı alan Belediye, 15 Haziran 1945 günü yayınla