Akdeniz Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Şerafettin Aşut, TL’nin aşırı değerli olmasına ve girdi maliyetlerindeki sürekli yükselişe rağmen, kimyevi maddeler ve mamulleri sektörünün 2010 yılında yüzde 31’lik artış gösterdiğini söyledi. Aşut, AKİB bünyesinde gerçekleştirilen ihracatınsa 2009 yılına göre yüzde 340’lık bir artış göstererek, adeta patlama yaptığını savundu. Aşut, Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nin (AKİB) aylık dergisi ‘Aktüel’de; ‘Kimya Sektöründen Büyük Sıçrama’ başlığı altında kaleme almış olduğu yazısında, 2010 yılında sektörde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. 2009 yılının; dünya ekonomi tarihine krizler ve büyük sarsıntılarla adını yazdırdığı yorumunda bulunan Aşut, 2010 yılınınsa Türkiye’de umutların devredildiği bir yıl olarak başladığını dile getirdi. Aşut, Türkiye’nin, 2000’li yıllardan itibaren yakaladığı yüksek ivmeli büyümesinin devamı açısından
ihracatın yaşadığı keskin düşüşün toparlanması açısından oldukça önemli olduğunu vurguladı.
“KİMYA SEKTÖRÜ ÜLKE GENELİNDEKİ ARTIŞINI GÖLGEDE BIRAKTI”
Türkiye’nin, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ekonomileriyle kıyaslandığında küresel bir başarıya imza attığını kaydeden Aşut, 2010 yılı ihracatının bir önceki 2009 yılına göre yüzde 11’lik artışla 113 milyar dolara ulaştığını hatırlattı. Ülke genelinde ihracatta en büyük artış hacminin, nispeten küçük olan madencilik sektöründe yaşandığı bilgisini veren Aşut, söz konusu artışın da yüzde 45 oranında yaşandığını dile getirdi. Kimyevi maddeler ve mamulleri sektöründeki artışınsa yüzde 31 oranında
gerçekleştiği bilgisini veren Aşut, AKİB kayıtları açısından kimyevi maddeler sektörünün yakaladığı ihracat başarısının, ülke genelindeki artışı gölgede bıraktığının altını çizdi.
“AKİB BÜNYESİNDEKİ İHRACAT ARTIŞI YÜZDE 340’A ULAŞTI”
2009 yılında AKİB tarafından kayda alınan ihracat değerinin 652 milyon dolar seviyesindeyken, bu rakamın 2010 yılında yüzde 340’lık artışla 2 milyar 867 milyon dolar düzeyine ulaştığını açıklayan Aşut, söz konusu rakamların da kimyevi maddeler sektörü ihracatında adeta patlama olduğunu açık ve net bir şekilde ortaya koyduğunu anlattı. Şerafettin Aşut, “2010 yılı boyunca küresel piyasalarda sürekli artış eğilimi içinde olan ham petrolün varil fiyatı, yılın son günlerinde 91.78 dolarla 26 ayın en yüksek
seviyesine ulaştı. Hammaddesi büyük ölçüde petrole bağlı olan kimyevi maddeler sektörünün de bu fiyat artışından etkilendi. Esas önemli faktörse; sektörün ürettiği katma değerde saklı” dedi.
“ORTADOĞU BAŞTA OLMAK ÜZERE KOMŞULARLA İHRACATIMIZ ARTTI”
Sektörün, hammadde ithalatı yapan, ancak bunu katma değeri yüksek nihai ürün biçiminde ihraç eden bir yapıya sahip olduğunu ifade eden Aşut, rafinericilik ve petrokimya konusunda gelişmiş altyapının yanı sıra sektörde faaliyet gösteren tüm firmaların, Ar-Ge odaklı sürekli olarak katma değerini arttırma arayışı içinde olduğunu söyledi. Sektörün dinamik yapısının, söz konusu yüksek ihracat artışının temel nedeni olduğunu savunan Aşut, elde edilen başarının TL’nin aşırı değerli olmasına ve girdi
maliyetlerindeki sürekli yükselişe rağmen önem kazandığını belirtti.
Başta Ortadoğu olmak üzere komşu ve çevre ülkelerle ihracatın yaygınlaştığına dikkat çeken Aşut, inşaat sektörünün hızlı bir gelişim süreci gösterdiği söz konusu pazarlarda yapı kimyasalları ihracatının da büyük bir hacim oluşturduğunu kaydetti. Aşut, AKİB olarak öncelikli amaçlarının; bölgenin dolayısıyla da Türkiye’nin sektörle ilgili ihracatını arttırmanın yanında ihracat ürünlerine Ar-Ge faaliyetlerini arttırarak, çeşitlendirilmesi olacağını da sözlerine ekleyerek, özellikle yenilikçi ve katma değeri
yüksek orta ileri teknoloji ürünlerinin üretimine yöneldiklerini vurguladı. (iha)