Faizlerde uzun süreden sonra kıpırdanma yaşanırken, döviz kurları dar bir marj içinde dalgalanıyor. Borsa
yatırımcısı tedirgin ama gözü hisse senetlerinde. Bilançolar yakından
izleniyor. Yüksek kârlılıklar hisse senetlerine yansıyor. Yatırımcı
yüksek getiri arayışında.
Geriye dönüp baktığımızda borsa yatırımcısının son 11 yılda en fazla taş
ve toprak sektöründen getiri sağladığını görüyoruz. Taş toprak olarak
adlandırılan sektör doğrudan inşaat ve gayrimenkulle ilgili. Bu sektörün
Türkiyede
ayrı bir avantajı var. Nüfusla birlikte artan konut ihtiyacı inşaat
sektörüne olumlu etki yapıyor. Ayrıca marka projeler başta olmak üzere
gayrimenkule olan ilginin tekrar artmaya başlaması önemli. Düşük faizli
kredi imkânlarıyla taksitle konut alımının yaygınlaşması sektöre olumlu
etki yapmış durumda.
İnşaat sektörü büyüdü
Genç ve dinamik nüfus doğal olarak ekonomik büyüme
üzerinde de kendisini gösteriyor. 2003-2007 yıllarında aşırı büyümenin
ve 2008 yılında krizin etkisiyle bir daralma yaşandı. Ancak krizin
yaraları sarılmaya başlayınca inşaat sektöründe tekrar toparlanma
görülüyor. GSYİH
2010 3. çeyrek sonuçlarına bakıldığında inşaatta son çeyrek ve 9 aylık
büyüme sırasıyla yüzde 24 ve 18 olarak görülecektir. Bu açıdan inşaat
sektörünün tekrar canlılık kazandığını rahatlıkla söylemek mümkün.
Taş toprak sanayii bilindiği üzere çimento ağırlıklı. Çimento
şirketlerinin (bazı firmalar istisna olsa da) temel verileri ve ortaklık
yapıları güçlü, temettü verimlilikleri yüksek. Yine cam sektörü için de
aynı şeyleri söylemek mümkün. Son günlerde seramik sektöründe
spekülasyonu yapılmaya başlanan ABnin önümüzdeki günlerde Çine
yönelik alması beklenen ithalat vergisi konusundaki haberlerin de
etkisiyle seramik üretimi yapan firmalar da hareketlendi. İnşaat
sektörünün tekrar ivme kazanmasıyla birlikte taş toprak sektörü geçmiş
performansını tekrarlar mı bunu söylemek bu aşamada zor ama canlılığını
koruması olasılığı yüksek.
YATIRIMCININ MERAK ETTİĞİ SORULAR
BORSADA SÜREKLİ KAZANÇ NASIL SAĞLANIR?
Borsada sürekli kazanç sağlamak çok zordur. Ancak maksimum verim almak
diye adlandırabileceğimiz bir strateji uygulamak yararlı olabilir. İç ve
dış piyasaları çok yakından izlemek ve piyasaların nabzını tutabilmek
yatırımcı açısından oldukça önemli. Hisse senetlerini alırken hissenin
mali yapısını ve fiyat grafiğini değerlendirerek alım yapmak, kısa
vadeli alım satımlar yerine hisselerdeki trendlere yatırım yapmak uzun
vadede kazandırıyor.
Kısa vadedeki alım ve satımlar daha çok borsadaki traderlerin işi. Küçük yatırımcının temel ve teknik verilerine göre uygun
hisselerden alıp beklemelerinde yarar var. Özellikle mali açıdan güçlü
ve büyüyen şirketlere öncelik verilmesi, endeksin aşırı primli olduğu
dönemlerde hisse seçiminine dikkat edilmesine fayda var.
DOĞRU HİSSE ZİRVEYE TIRMANDIRIYOR
Piyasadaki hareketi yakalamak kadar kazanç sağlamak için doğru hissede
olmak da önemlidir. Endeks ve hisselerin geçmiş performansları
karşılaştırıldığında endeks rekorlar kıra