Başbakan Erdoğan için milat desek yeridir 28 Aralık 2011 tarihi..Aradan geçen yarım yılı aşan insanlık faciasının yaşandığı Uludere (roboski)katliamı; Ak Parti hükümetinin ve Başbakan Erdoğanın döşüne Azrail gibi oturdu..
Başbakan da çok iyi bilir ki Allahın affetmediği tek şey bana;kul hakkıyla gelmeyin demiştir.Ama başbakan Tanrının karşısına kul hakkından öte Tanrının yarattığının yaşam hakkını,ömrünün baharında elinden alan bir iktidar muktediri olarak karşısına çıkacak
İmam hatip kökenli biri olarak az buçuk inançlı yaşamanın ne olduğunu bilenlerden birisiyim..
Eğer inancınızın günah,haram ve suç saydığı bir şeyi işlemişseniz, uykularınızda kabus görür,kan-ter içinde uyanırsınız ve bu işlediğiniz,hele bir insanlık suçuysa uyku size düşman olur ve uyumaktan korkan bir insan psikolojisine girer kimyanız bozulur Başbakan acaba düzenli uyku uyuyabiliyor mu?Uyku hem yorgunluğu alır hem de size yepyeni bir hayat ortaya çıkartır..Uyku düzeni bozuk olan insanın ruh hali normal değildir..Uykuda gördüğünüz kabus sözlerinize,davranışlarınıza yansır, iradeniz dışında beden diliniz siz ele verir..
Ben,Başbakan Erdoğanın Uludere olayından sonra rahat uyku uyuduğuna inanmıyorum ve çok büyük bir ıstırap çektiğini hissediyorum..Başbakan yastığa başını koyduğunda ve dua ederek uyumaya çalıştığında;yarısı çocuk olan savaş uçaklarıyla bedenleri parçalanan 34 insanın sulieti karşısına çıkıyor, dağlarda yankı yapan, yürek parçalayan anaların sesini duyuyordur.
Duymaması mümkün değil,bakmayın biz vicdanen rahatız bir hata demesine,o Erdoğan yolda kanadı kırık uçamayan bir kuş görse onun neden uçamadığıyla ilgilenen yufka yürekli birisidir..Kişisel bir hukukum yok Başbakanla ama bunu hissediyorum en küçük bir olayda,duygusallaşıyor gözleri nemleniyor bir anda sele dönüşüyor. Bu kadar yüreğinin sesiyle hareket ettiğini ve Allah korkuyla dolaştığını her alanda itiraf eden bir kişi nasıl oluyor da Uludere insanlık faciası karşısında yüreği taş kesiliyor;ben de bunu anlamakta güçlük çekiyorum,bu kadar tezat oluşturur mu bir insanın ruh hali..
Ölümden ve iktidarını kaybedeceğinden korkmuyor Başbakan, Uludere olayından korktuğu ve vicdan azabı çektiği kadar..Kürt sorununu çözemezse Erdoğan, Uludere faciası iktidarını sallarken demokratikleşmeyi de zehirleyecek gibi görünüyor..Çünkü Erdoğan artık eskiden pek söylemediği bir dil kullanmaya başladı,iç ve dış düşmanlardan bahsediyor sık sık..Bu hayra alamet değil,dikiş dikmesini becermeyen gelin kediyi dövermiş,ayağıma dolaşıyor dikkatim dağıtıyor,diye..
Başbakan,tabiri mi maruz görsün ama o kadar saçmalıyor ki Uludere gündeme geldikçe ve soru soruldukça,tamamen savsaklıyor ne yaptığını bilmiyor,şuurunu kaybediyor ve saldırgan bir dil kullanıyor.Örnek mi? Her Kürtaj bir Uluderedir,demesi.Kürtajı Ulud