SEZON sonunda kafayı yastığa rahat koymak için F.Bahçeyi yenmek zorunda olan G.Saraylı futbolcular 50 bin kişilik muhteşem koronun desteğine rağmen sahada çoğu zaman pili bitmiş bebek gibiydiler. İstekli, arzulu gibi gözüken Çin işi çakma futbolcu gibiler. Bir yere kadar varlar, ötesine, o ince kırmızı çizgiye geçemiyorlar. Çünkü G.Saray içinde Arda dışında 2. bir birinci sınıf futbolcu yok. Bunlara rağmen G.Saray 70. dakikaya kadar skoru 2-0a getirebilir, maçın son 20 dakikasını çok rahat bir tempoda oynayabilirdi.
KİMİSİ buna şanssızlık diyecek, kimisi kadersizlik ama ben yine yazının başına dönüyorum. G.Sarayı içten içe kemiren kurt, kalitesizlik. Bununla beraber güçsüzlük ve onların yarattığı yan etkiler. Taktik zekâsı olan ve oyun içinde sorumluluk alabilecek futbolcusu yok G.Sarayın. Bunun tersi olsa dün panik halindeki takımını saha içinde sakinleştiren, F.Bahçe kalesine daha organize götüren bir lider çıkmaz mıydı? Her topta bir panik, her topta buram buram beceriksizlik ve zekâ yoksunluğu.
PİL BİTİNCE…
BUNLARI okurken F.Bahçenin de çok iyi oynadığını düşünmeyin. Sadece G.Sarayın gol atmayı beceremediği dakikalarda sakin kaldılar, son yarım saat G.Sarayın pili bitince de istedikleri gibi top koşturdular. Bir F.Bahçe alışkanlığı olan duran top ve ardından gelen Gökhan Gönül atağı F.Bahçeyi dün gece güldürdü. Semihin 2. yarıda oyuna girmesi F.Bahçeyi biraz daha takım defansı yapar hale getirdi. Haginin Kewell hamlesi ise oyundaki üstünlüğü tamamen sarı-lacivertlilere geçirdi.
G.SARAYIN genel kalitesizlik hali her hattıyla sahaya yansırken, bu sonuç bir bakıma da hayırlı oldu. Çünkü G.Sarayda yaşanan bütün skandallardan sonra hâlâ bir F.Bahçe galibiyeti üzerine gelecek kurmayı planlayan bir yönetim anlayışı var. Oysa ki G.Sarayın radikal kararlar alarak değişmeye ihtiyacı var. Bu değişim önce yönetimde yaşanmalı, sonra camiada, en son da futbol takımında. Balçıkla güneş sıvanmayacağını dün gece bir kez daha gördük. G.Sarayın daha güçlü bir yapıya ihtiyacı var. Çünkü G.Saray aslında bir yöneticinin veya teknik direktörün veya futbolcunun yaptığı hatayla yıkılamayacak kadar büyük bir marka. Olayı sadece saha içine indirgemek basite kaçmak olur ki, bu bize yakışmaz.
ŞİMDİ Polata yakışan, eğer G.Sarayı biraz seviyorsa bu değişimin kapısını açmaktır. İnsanların istifaya şerefleri ve onurları tahrik edilerek gitmeyeceğini düşünüyorum. Adnan Polat istifaya G.Saray sevgisi ve aklıyla gidecektir.
Gökmen Özdemir/Vatan
{2}