Toplumsal gelecek kurguları yapabilmek için bu günü,yaşanılanı iyi okumak, kavramak gerekiyor.
Yaşantıyı kavramak tarihi bilmekle ve tarih bilincine sahip olmakla yakından ilişkilidir. Tarihle ilgili yeterli bilgiye sahip değilsek, bunun bilince yansıması her türlü ideolojik yorumlara açık olur.
Tarihin ideoloji gözlüğü ile algılanması hep yanıltıcı olmuştur. Çünkü ideolojik bakış, yaşanmışlıkları, nesnelliğinden uzak, ideolojinin dar kalıpları ile açıklamaktadır.
Son günlerde Nazım Hikmetle ilgili bilerek ya da bilmeyerek, yeni bir ideolojik tarih yazımı gündemdedir. Nazım Hikmet, kendi siyasi-ideolojik kimliğinden soyularak, farklı bir kimlik olarak sunulmak isteniyor.
Nazım Hikmetin ölüm yıldönümünü bahane ederek, siyasi ve ideolojik kimliğine ait bir resim çizmenin tam da bugün gerekli olduğuna inanıyorum