Kasetler üzerinden yapılan özel hayat veya genel ahlak tartışmalarına girmeyeceğim. Ama kasetlerde deşifre edilen İslam ve sağ seçmene ait düşünce ve görüşler, MHPnin İla-yi Kelimetullahtan Türk İslam ülküsünden uzak, ulusalcı siyaset anlayışının itirafıdır aslında
Ayşe KEŞİR
Magazini seven siyaset ve medya, MHPnin, bu içerik sapmasını ne yazık ki gündem yapamadı.
Diğer yandan, referandum sürecinde, CHP ve BDP ile aynı kampanyanın içinde yer alması ve bugünkü seçim kampanyasında CHPnin güçlü olduğu yerde CHP, MHPnin güçlü olduğu yerde MHPye destek veren ortaklıklarla, MHP artık milliyetçi, muhafazakar çizgiden daha çok ulusalcı çizgiye yaklaşmakta olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Türklük bedenimiz, İslamiyet ruhumuz, ruhsuz beden ceset olur söylemi kendini gerçekleştirdi ve İslamdan uzaklaşan söylemlerle MHP siyasetine, sadece beden (ceset) üzerinden yapılan, ulusalcı anlayış hâkim oldu.
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ve ekibinin ayrılma süreciyle başlayan ayrışma, bu son seçimlerde daha da belirginleşti.
İslami söylemden sapma sonucu, dindar milliyetçiler ve (eskimeyen) ülkücülerden bazıları, daha önce ANAPta olduğu gibi bugünde BBP, AK Parti başta olmak üzere farklı partilerde siyaset yaparken, bazıları da siyaseten uzak bağımsız kalmayı tercih etmektedir.
Teşbihte hata olmaz. Nasıl ki sadece BDP, Kürtlerin partisi değilse artık sadece MHP de, Türk milliyetçilerinin, ülkücülerin partisi değildir.
MHP kadınların gücünü hala keşfedemedi.
Erdoğanın Beyoğlu belediye başkanlığı adaylığı süresinde keşfettiği kadın gücü, bugün Ak Parti ile tarihi bir süreç yaşamaktadır. CHPnin eks Genel Başkanı Baykal, bir dönem Erdoğana yönelttiği eleştirilerinin birinde Seni Kadın Kolları bile kurtaramayacak demişti.
Ak Parti, 2 milyon kadın üye ile belde, ilçe ve il teşkilatlarında 350 bin aktif kadın örgütüyle, çalışmalarını açık ara önde sürdürüyor.
Referandum sonrası yapılan bir araştırmanın, cinsiyet analizinde, kadınların %50.1i, erkeklerin ise %43.3nün Ak Partiye oy verecek olması kadın örgütünün gücünü açıkça ortaya koymaktadır. Bir başka okuma ile kadınların %7si kocaları başka partiye oy verse de Ak Partiye oy vermektedir.
CHP geç de olsa, kadın iş gücünü siyasete dahil etti.
CHP, Kılıçdaroğlu ile girdiği yeni döneminde, kadınların siyasetteki gücünü fark etti. Kampanyanın son düzlüğünde de olsa, özellikle sivil toplumda yetişmiş insan kaynağını, parti kadın kollarına davet ederek, güçlü olduğu illerde kadınları aktif hale getirdi.
MHP ise Kadın Kolları teşkilatı bulunmasına rağmen, müstafi Genel Başkan Yardımcılarından birinin (araştırmalara istinaden) itiraf ettiği gibi hala erkek partisidir ve MHPlilerin eşleri dahi partiye oy vermemektedir.
MHP, hem ulusalcı söylemleri ile artık eski MHP olmadığından hem de siyasetin en büyük insan kaynaklarından biri olan kadının siyasetteki gücüne hakkıyla yer veremediğinden dolayı kan kaybediyor.
Ne kasetler, ne istifa furyası
{2}