Fikri Sağların CHPye dönüşünün altı oy gibi bir kazaya geldiği Parti Meclisinde olanları yazmamak için birkaç gün geçmesini bekledim.
Biraz da durumun netleşmesi gerekiyordu.
Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekinin Bazı aksaklıklar oldu, düzeltilecek açıklaması resmi berraklaştırdı. Artık yazabilirim.
Bir Genel Başkan yüzlerce disiplin dosyası içinden önemli olanları Parti Meclisine getiriyorsa herhalde oradakilerin egosu tatmin olsun diye getirmiyordur. Üstelik getirilen isimler seçim sürecinde tabanın milletvekili olarak görmek istediği isimlerse..
Fikri Sağlar özelinde bir tek olay anlatmakla yetineceğim.
Kürt Çalıştayının yapıldığı günlerde Vanda sokaklarda dolaşıyorduk. Gençler Kemal Beyden bağımsız yürüyen partililere yaklaşıp sordular Fikri Sağlar niye yok aranızda?
Dönelim Parti Meclisinde olanlara.. Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin, özel uçakla Balıkesire gitmek için salondan çıkınca içerisi Baykala yakın ekibin egemenliğine teslim olmuş anlaşılan.
Duyduğumuz kadarıyla bazı önemli isimler Kemal Bey net işaret vermedi.. Oyunun rengini açıklamadı bahanesiyle Fikri Sağların dönüşüne engel çıkartmışlar. Sağların iddialı bir isim olduğunu kendisini ön planda tuttuğunu söylemişler. İdeolojik olarak karşı çıkamadıkları isme armudun sapı üzümün çöpü gibi bahaneler uydurmuşlar.
Sonra da kulisler çalışmış..
İşin trajik yanı, Güneydoğudan önemli bir milletvekili de basına Sezgin Tanrıkulu bile Sağları istemedi diye alenen yalan da söylemiş. Üstelik Tanrıkulu bu sırada toplantıda bile değil, bir gün önceden Balıkesire gitmiş. O güzel çıtır gazeteci arkadaşlarımız da bir telefon edip sormamışlar Sezgin Tanrıkuluna, Ya bu pek akla yatkın gelmiyor, gerçekten böyle dediniz mi diye
Ben ayıp diyorum artık..
Kemal Kılıçdaroğlu partiyi % 35lere taşımaya uğraşıyor ama kendi elleriyle seçtiği Parti Meclisine dört tane dosyayı bırakıp Gerisi siz halledin dediği anda ellerinde hançerlerle bekleyenler devreye giriyor.
Dahası Kılıçdaroğlu ve Tekinin içeride güvendiği isimler de Arkadaşlar bir hata yapıyorsunuz. Başkan bunu istemiştir. Bir daha konuşalım, bir açıp soralım demiyor.
Bugün Kemal Beyin güvenip üç tane dosyayı emanet edemediği Parti Meclisi yarın Meclis Genel Kurulunda ne yapar? Oylamayı bırakıp gitmeyecekleri, yanlış oy vermeyecekleri, biz bu kararı sevmedik demeyecekleri ne malum?
Bir Genel Başkanı bu duruma düşürmek parti içi demokrasi midir?
Gazeteport
{2}