Gül, Erdoğan’ın bir süredir dile getirdiği ‘başkanlık sitemi’yle ilgili açıklamalarına şu değerlendirmeyi yaptı: Konunun tartışılmasında yarar var. Ancak şu anda gündemde olan bir konu değil. Benim şahsi görüşüm başkanlık sistemine mesafeli… Türkiye’de demokrasiye yeni geçiş yapılıyor olsa parlamenter sistem söz konusu olmasa belki o zaman daha uygun olabilirdi. Başkanlık çok farklı bir sistem…”

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “başkanlık sistemi”yle ilgili açıklamaları sorulduğunda “bugünün meselesi değil” diyerek bir değerlendirme yapmamıştı. Bu konu, Endonezya ziyareti sırasında yeniden gündeme geldi. 10,5 saatlik uçak yolculuğunun ardından oteldeki kısa bir dinlenmenin ardından Cumhurbaşkanı Gül, gazetecilerle sohbet etti.
Endonezya-Türkiye ilişkilerinin önemini anlattı.

İlişkilerin dünü, bugünü ve geleceğine ilişkin beklentilerini ifade etti. Soru yanıt faslına geçildiğinde de Cumhurbaşkanı muhtemelen iç siyaset değil, uluslararası ilişkileri konuşmak istiyordu. Ancak sohbetin sonlarına doğru malum mesele, yani “başkanlık sistemi” soruldu Gül’e. Gül’ün buna ve diğer sorulara verdiği yanıtlar özetle şöyle:

Bu soru size Türkiye’de de soruldu ama bugünün meselesi değil dediniz. Konuşmak istemediniz. Siz başkanlık sistemine mesafeli mi duruyorsunuz?

Türkiye’nin her şeyin tartışıldığı, konuşulduğu bir ülke olması önemli. Bu konu da konuşulabilir, tartışılabilir. Konuşulmasında yarar da var. Bilim adamları konuşuyor. Bilenler anlatıyor. Herkes detaylı bilerek karar veriyorsa, konuşuyorsa bu önemli. Ancak şu anda da gündemde olan bir konu değil. Soru gündeme geliyor. Herkes konuşabilir, söyleyebilir. Ama benim şahsi görüşüm başkanlık sistemine mesafeli. Türkiye’de demokrasiye yeni geçiş yapılıyor olsa parlamenter sistem söz konusu olmasa belki o zaman daha uygun olabilirdi. Başkanlık çok farklı bir sistem. Yasama tamamen bağımsız. Siyasi partiler de bu günkü gibi olmayacak…

TURGUT İKİ AY AYÖNCE YAZMIŞTI

Mirza Turgut Başkanlık sisteminin AKP’de derin bir çatlak yaratacağını iki ay önce yine ufukturu.net’te yer alan yazısında dile getirmişti.
İŞTE O YAZI:
AK Parti şu an için tüm gücünü 12 Haziran’da yapılacak olan seçimlerde %50 üstü oy almaya yöneltmiş durumda..
Ve bu arada MHP’nin de baraj altı kalması sağlanırsa, Anayasayı tek başına değiştirecebilecek sayısal çoğunluğu da elde etmeyi hedefliyor..
Eğer bu durum gerçekleşirse, Başkanlık sisteminin tartışmaya açılacağı kesin..
Bu arada şunu da hatırlatalım; AKP seçim sonrası oluşacak meclisin yeni bir anayasa yapacağını şimdiden ilan etmişi durumda.

BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞILACAK.

Anayasa değişikliği sırasında Başkanlık sisteminin faydaları, zararları tartışılacak..
Ortama göre, belki de Türkiye’ye özgü yeni bir sistem gündeme gelebilir..
Başkanlık sistemini de içine alan yeni anayasa halk oylamasından geçerse ne olacak?
İşte AKP için en temel sıkıntı burada.
Abdullah Gül mü Tayyip Erdoğan mı?
Başkanlık sistemi ya da en azından Türkiye’ye özgü başkanlık sistemi,AKP ve Erdoğan’ın seçimde elde edeceği oy yüzdesi ve meclis aritmetiği ile doğrudan ilintili..
Meclis aritmediği istediği gibi olmazsa başkanlık sistemini gündeme getiremeyebilir..
Ya da gündeme getirdiği halde istediği sonucu alamayabilir
Başkanlık sistemi projesi böylece ertelenebilir.
Bu durumda da Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığına yöneleceği açıktır..

2012 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİMİ

Mevcut Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 28 Ağustos 2007’de halen eski anayasa gündemdeyken seçildi..
Bilindiği gibi 21 Ekim 2007 tarihinde anayasa değişikliği referandumu yapıldı..
Bu anayasa değişikliğinin en önemli özelliği Cumhurbaşkanını halkın seçip, seçmemesiydi.
Ayrıca genel seçimler de 5 yıldan 4 yıla indiriliyordu..
Nihayetind