Son günlerde hemen her yerde YÖRÜK SÜT ürünlerini görmeye başladık. Önce ayran sonra tüm süt ürünleri.. Kalitesi, üretim tekniği, kısacası her yönüyle muhteşem bir marka olarak ortaya çıktı.
Yörük Süt’ün yönetim kurulu başkanı Ramazan Öz’le Bu başarı öyküsünün arka planını Ufukturu.net editörü İBRAHİM KUTLAY’A anlattı..

DÜVELERLE MESLEĞE BAŞLADIK

Mesleğe 1987 yılında süt hayvancılığla başladık. Ceylanpınar’dan aldığımız düvelerle yaklaşık 3 sene bu sektörde faaliyet gösterdikten sonra, Kendi sütümüzü kendimiz üretme kararı alarak, hayvancılığı bırakıp süt işleme işine girdik. 2000 yılında markalaşma sürecimizin ilk adımlarını attık. O dönem piyasada kapalı ayran eksikliğini fark ederek  Gülek Yörüksüt Ayran’ı hayata geçirdik.
Bu ciddi atılım sayesinde markalaşmamızın ilk adımları da atılmış oldu.

BEŞ KİŞİDEN 92 KİYİYE ÇIKTIK

2005 yılında mevcut fabrikamıza taşındık. 5 kişi ile başladığımız işimizde şu an 92 kişi ile hizmet veriyoruz.
Eskiden bakkallarda satılan yoğurt şimdilerde lüks marketlerin raflarını süslüyor. Üstelik eskiden birkaç tane sayılı marka varken şimdilerde rafları bir çok marka süslüyor. Yörük süt Mersin’den Türkiye’ye açılan bir marka olarak; Bu markalaşma sürecinde yaşadıklarınız hakkında okuyucularımızı bilgilendirirmisiniz?
Tabi ki, eskiden sektör çok doğru işlemiyordu. Belirli bir standart maalesef yoktu. Şimdi teknolojininde gelişmesiyle birlikte Avrupa normlarına uygun üretimler yapabiliyor. Gönül rahatlığıyla tüketicimizin karşısına çıkabiliyoruz.

SAĞILDIKTAN 3 SAAT SONRA TESİSİMİZDE

Şöyle örneklemek gerekirse. Bundan 5-10 sene öncesine kadar  süt inekten sağılıp fabrikalara getirilirdi. Bu ülkemizin en ciddi problemlerinden bir tanesiydi. Şimdilerde ise Süt sağılır sağılmaz en yakındaki soğutma merkezlerimize ulaşıyor ve yaklaşık sağıldıktan 3 saat sonra +4 dereceye getirilip, işletmemize taşınıyor.

KENDİ LABARATUVARLARIMIZDA ANALİZLER YAPILIYOR

 İlk analizler bu soğutma merkezlerinde yapılıyor. İkinci analizler ise fabrikamızdaki modern labaratuarlarda yapılıyor. Burada İSO 2200 Hasip Belgesine uygun analizler ve işlemler yapılarak Ürünümüzün dayanıklılıkları test ediliyor. Böylelikle tüketicilerimize ne yedirdiğimizi biliyor ve onun gönül rahatlığıyla daha ileriyi hedefliyoruz. ”
Yörüksüt Markası Mersin halkı tarafından sevildi ve buzdolabımızda ki yerlerini aldı. Bize bu Markalaşma süreci hakkında neler söylemek istersiniz?

{3}

GÜNDE 50 TON SÜT İŞLİYORUZ

Markalaşma bir çocuğun doğumuna benziyor. Koşmayı öğrenmeden önce nasıl apalıyorsak Markalaşmada tıpkı bunun gibi. Biz Yörüksüt olarak bugün, günde 50 ton süt işliyoruz. Bu işe ilk başladığımızda ise sadece 60 kilo süt işliyorduk. Markalaşma sürecimizde de emin adımlarla ilerliyoruz ve hedefimizi ise günde 1000 Ton olarak belirledik.

Peki, sektörde ki hedefleriniz neler?

Öncelikli hedefimiz sektörde ki ilk 10 şirketten birisi olmak bunun için gerekli Ar-ge çalışmalarımızı yapıp alt yapımızı hazırladık şu anda da gerekli çalışmalarımız devam ediyor.

DIŞ PAZARDAN TALEP GELİYOR
 
Yörüksüt Bölgemize yavaş, yavaş hakim olmaya başladı hatta dış ülkelerden de markamıza yoğun bir ilgi var.
Evet Dış pazarda ciddi bir atılımınız olduğunu biliyorum. Kısaca bizleri bilgilendirirmisiniz?
Yörüksüt Markasın