Silifke-Mut karayolunun 9..kilometresinde, yolun sağında üzerinde bir kitabe bulunan ve hemen hemen hiç kimsenin dikkatini çekmeyen bir anıt vardı. 1190 yılında III. Haçlı seferleri sırasında Kudüsü fethe giden Haçlı ordularının başında bulunan ve Göksu Nehrinde boğulan Roma Germen İmparatoru Friedrich Barbarossanın anısına dikilen bir anıttı bu.
Geçtiğimiz aylarda Karayollarının yol düzenlemesi nedeniyle yol seviyesinin altında kalan bu anıt, 200 metre daha ileri alınarak yenilendi. 1971 yılından beri aynı yerde bulunan ve bugüne kadar kimsenin dikkatini çekmeyen anıt, yeniden düzenlenip üzerine görkemli bir heykel dikilince tartışmalara yol açtı. Tartışmalara ve Anıtın düzenlenme sürecine geçmeden önce bu tarihi olayı kısaca hatırlatmakta fayda vardır.
Haçlı Seferleri; 1095 yılında Papa II. Urbanusun topladığı Clerment Konsilinde yaptığı konuşmasıyla başlayan ve 1270 yılına kadar devam eden, Avrupalı Hıristiyanların Müslümanların elinde bulunan Kudüsü ele geçirmek ve Müslümanların toprakları üzerinde askeri, siyasi ve ekonomik kontrolü elde etmek için yaptıkları savaşlardır. Anadolu toprakları bu dönemde yoğun bir şekilde Haçlı akınlarının etkisi altında kaldı. Haçlı Seferleri Döneminde, Anadoluya hakim olan Anadolu Selçukluları, I. Kılıç Arslandan itibaren Haçlı Ordularına karşı direndiler ve asırlarca süren savaşlar başladı.
III. Haçlı Seferleri sırasında (1190) Fransız Kralı Philippe Auguste ve İngiliz Kralı Arslan Yürekli Richard deniz yoluyla, Roma-Germen İmparatoru Friedrich Barbarossada Karayolu ile Kudüse hareket etti. Friedrich Barbarossa yüzbin kişilik ordusuyla Anadolu üzerinden Filistin topraklarına yürüdü. Haçlılar ile Anadolu Selçukluları arasında meydana gelen çarpışlaşmalarda, Friedrich Barbarossa, ordusunun büyük bir bölümünü kaybetti. Friedrich Barbarossa geriye kalan onbeşbin kişilik ordusuyla 10 Haziran 1190 tarihinde Göksu Irmağından geçerken üzerindeki zırhın ağırlığı nedeniyle 67 yaşında Göksu Irmağına düşerek boğuldu. Asırlarca devam eden Haçlı seferleri sonucu, çok kan döküldü ve milyonlarca insan can verdi; Anadolu 200 yıl bu akınlara karşı direndi ve büyük tahribatlar yaşandı.
{2}
Tarihi hadise kısaca böyle. 1971 yılında Almanyanın Ankara Büyükelçiliğinin girişimleri sonucu Friedrich Barbarossanın öldüğü yerin yakınlarına hadiseyi anlatan bir anıt kitabe dikildi. 41 yıl boyunca aynı yerde duran anıt, bulunduğu yerin konumu ve kitabenin mütevazi yapısı nedeniyle hemen hemen kimsenin dikkatini çekmedi. Geçtiğimiz aylarda Silifke-Mut karayolunun yeniden düzenlenmesi üzerine, Anıt yol seviyesinin altında kaldı. 29 Aralık 2011 tarihinde Almanyanın Ankara Büyükelçisi Prof. Dr. Pascal Hector anıtın bulunduğu alanda inceleme yaptı ve konuyla ilgili bilgi aldı. Ziyaretçilerin anıta rahat ulaşması için, anıt yaklaşık 1000 metre ileriye alındı ve yeniden düzenlendi. Kitabenin bulunduğu kaide üzerine, Friedrich Barbarossanın heykeli dikildi. Önceki mütevazi anıtın aksine, kaidesi ve heykeli ile birlikte devasa bir anıt yapıldı. Çevre düzenlemesi ve anıt Silifke Belediyesi tarafından yaptırıldı.
Buraya kadar her şey güzel. Peki sorun olan nedir? Sorunun üç boyutu var. Birincisi; anıtın üzerinde hadiseyi anlatan yazı, son derece bozuk bir Türkçeyle yazılmış, anlatım çok kötü ve Türkçe yazım kurallarına uymamaktadır. İkincisi; kitabede Friedrich Barbarossa ile ilgili anlatılan hikaye, tarihi gerçekleri gizleyen bir ifadeyle yazılmıştır. Üçüncüsü; anıta ve heykele yönelik tepkileri gidermektir.
İsterseniz anıtın üzerindeki yazıyı birlikte okuyalım ve yazıdan ne anladığınızı sorun kendinize.
SELÇUKLU SULTANI KILIÇ ARSLAN II. İLE ÜLKESİNDEN BARIŞ İÇİNDE SERBEST GEÇİŞ İÇİN BİR ANLAŞMA O