‘Türkiye Rusya’ya aşırı bağımlı hale gelecek’
Japonyada meydana gelen şiddetli deprem ve tsunaminin ardından, Fukuşima nükleer santralinde başlayan radyasyon sızıntısı tüm dünyada nükleer enerjinin güvenilirliğinin sorgulanmasına yol açtı.
Türkiye, son yıllarda nükleer enerjiden faydalanmak üzere santral inşa etme girişimlerini başlatan ülkelerden. Mersin Akkuyuda kurulacak ilk nükleer santralin anlaşması geçen yıl yapılmıştı. Rus şirketi Rosatom tarafından inşa edilecek olan santralin yapım çalışmalarına 2011 sonunda başlanabileceği ifade ediliyor.
Ancak Japonyanın nükleer facianın eşiğine gelmesi, Ecemiş fay hattına oldukça yakın bir noktada bulunan Akkuyu nükleer santralinin doğru bir proje olup olmadığını tartışmaya açtı.
Prof. Yarman: “Akkuyu’ya kuramazsınız dedim”
Yaklaşık 40 yıl önce Akkuyuda nükleer santral kurulmasına onay veren kurulun üyesi olan nükleer enerji mühendisi Prof. Dr. Tolga Yarman, o günlerde nükleer tesislere büyük güven duyulduğunu, ancak zamanla meydana gelen kazaların ve Akkuyuya ilişkin gelişmelerin şartları değiştirdiğini, bugün bu kararın yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini savunuyor.
Yarman sözlerini şöyle sürdürüyor: “Akkuyuya kuramazsınız demişimdir, çünkü bir defa sebze meyve ihracatını, üretimi nasıl etkileyeceğine dair bir çalışma yapılmamıştır, turizmi nasıl etkileyeceğine dair bir çalışma yapılmış değildir. Bu çalışmalar yapılmadan önce, herhangi bir adım atmak asla caiz değildir. Ecemiş fay hattı, o zaman da gündemdeydi, bu çalışılmamıştır, tartışılmamıştır.”
Akdeniz suyunun, Karadeniz suyuna göre daha sıcak olduğunu belirten Yarman, bunun riski artıran bir faktör olduğunu da sözlerine ekliyor. Türkiye deprem kuşağında yer alan bir ülke.Bildunterschrift: Großansicht des Bildes mit der Bildunterschrift: Türkiye deprem kuşağında yer alan bir ülke.
“Türkiye’yi bağımlı hale getirecek”
Türkiyenin önde gelen enerji uzmanlarından Necdet Pamir de Akkuyu nükleer enerji santralinin inşa edilmesi ve devreye sokulmasının Türkiye açısından bazı dezavantajlar doğuracağı görüşünde.
Pamir, “Türkiyeyi Rusyaya aşırı bağımlı hale getirecek. Zaten aşırı bağımlıyız enerjide bir de nükleer alanda bağımlı hale getirecek. İhalesiz yapılması, pahalı olması, VVER 1200ün daha evvel başka yerde denenmemiş olması… Bunlara bir de Japonyadaki olayın ardından bir kez daha Akkuyunun doğru bir yer seçimi olmadığı meselesi ekleniyor. Dolayısıyla hükümetin bunu gözden geçirmesi lazım” diyor.
“Sinop da uygun değil”
Türkiyenin ikinci nükleer santral için düşündüğü yer ise Karadeniz kenti Sinop. Santralin inşası için Japonya ile görüşmeler sürüyor. Pamire göre Sinop da risksiz değil. Pamir, Sinopa verilmiş bir yer lisansı yok, bu çalışmalar yok. Bir kere o yöre halkını doğrudan ilgilendiriyor. Bunların referanduma götürülmesi gerekir” şeklinde konuşuyor.
“Felaketler vazgeçmenin gerekçesi değil”
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Eski Başkanı Prof. Dr. Cengiz Yalçın ise yaşanan felaketlerin nükleer enerjiden vazgeçilmesi için bir gerekçe olmadığı görüşünde. İstanbul yakınında dahi nükleer santral kurulabilir, ancak maliyet ona göre artar diyen Yalçın, depremin nükleer santraller açısından bir risk öğesi olmadığını savunuyor.
Yalçın, “Bir reaktörün de statik hesapları olası deprem senaryolarına göre hesaplanır ve planlanır ve bu plana uygun olarak inşa edilirse deprem bir büyük risk değildir. Yeter ki o bölgede deprem olduğu zaman o işi doğru dürüst yapınız, yani reaktörü doğru dürüst inşa ediniz, yani eksiklikler yapmayınız” diyor. Türkiye enerjide büyük ölçüde Rusya’ya bağımlı.Bildunterschrift: Großansicht des Bildes mit der Bildunterschrift: Türkiye enerjide büyük ölçüde Rusya’ya bağımlı.
Enerji açığı nasıl giderilecek?
Son yıllarda önemli ekonomik büyüme kaydeden Türkiyede enerjiye ilişkin gündeme gelen sorulardan biri, gelecek yıllarda ene